Kadın Girişimciler Kurulu Haberleri DÜZCE’DE KADIN KONUŞULDU
  • 9.12.2019

DÜZCE’DE KADIN KONUŞULDU

TOBB Düzce Ticaret ve Sanayi Odası koordinatörlüğünde faaliyetlerini sürdüren TOBB Düzce Kadın Girişimciler Kurulu’nun düzenlediği “Düzce’de Kadın” söyleşisi Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu ve TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aslıhan Akbal Tüysüz'ün Moderatörlüğünde Düzce Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonunda gerçekleşti.

“Düzce’de Kadın” konulu söyleşiye, Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı’nın eşi Nurgül Dağlı, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Günal, Düzce TSO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Şahin’in Eşi Nilgün Şahin, Düzce Baro Başkanı Azade Ay, Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, TOBB Düzce Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aslıhan Akbal Tüysüz, Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Ulviye Dikmen, Düzceli iş kadınları ve çok sayıda kadın vatandaş katılım sağladı.

Söyleşi öncesinde Uluslararası yarışmada Türk bayrağını dalgalandıran genç sporcular kendilerine destek veren TSO yetkililerine ve Düzceli iş insanlarına teşekkür ettiler. Mevlana Kız Meslek Lisesi öğrencilerinin Türkiye’nin dış ülkelere bağımlılığını azaltmak amacıyla yürüttükleri proje ile başarı gösteren kız öğrencilere çiçek takdim edildi. Öğrencilere ve öğretmenlere teşekkür konuşmasını ise İl Genel Meclis Başkanı Çiğdem Günal gerçekleştirdi.

Programın devamında kadınların iş gücüne katılım oranı, siyasetteki ve eğitimdeki nüfus oranı gibi konulara değinildi. 

Söyleşinin devamında,  Moderatör Prof. Dr. Funda Sivrikaya Şerifoğlu, TOBB Düzce Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aslıhan Akbal Tüysüz, Panelistler, Düzce Baro Başkanı Azade Ay ve Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Ulviye Dikmen Düzce de Kadın’ı konuşmak için yerlerini aldılar.

Söyleşinin açılış konuşmasını yapan TOBB Düzce Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aslıhan Akbal Tüysüz, “Nezihe Muhittin ‘in 16 Haziran 1923'te Kadınlar Halk Fırkasını kurarak ve kadınlar için oy hakkı isteyerek başladığı mücadele; Afet İnan’ın başından geçen aşağıdaki olayı Ulu Önder Atatürk’e anlatması ile ivme kazanmıştır. ‘Afet Hanım 1929-1930 öğretim yılında müzik Öğretmen Okulu’nda Yurttaşlık dersleri veriyordu. Bu çerçevede kız-erkek birlikte eğitim verilen bu okulda seçimleri kavratabilmek amacıyla örnek bir belediye seçimi düzenledi. Bu seçimi bir kız öğrencinin kazanması üzerine erkek öğrencilerden biri bu sonuca itiraz etti. Mevcut yasaya göre kadınların ne seçme ne de seçilme hakkı vardı. ‘Süreç içerisinde yapılan çok yoğun çalışmalar meyvesini verir ve TBMM tarafından 5 Aralık 1934’te Anayasasının 10. ve 11. maddeleri değiştirilerek her Türk kadınına 22 yaşında seçme, 30 yaşında seçilme hakkı verilir. Atatürk şöyle ifade etmiştir; ‘Siyasal hayatta, belediye seçimlerinde deneyim kazanan Türk kadını, bu kez de milletvekili seçmek ve seçilmek suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Uygar ülkelerin bir çoğunda, kadından esirgenen bu hak bu gün Türk kadının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatla kullanacaktır. "Atatürk’ün bu düşünceleri doğrultusunda Şubat 1935 tarihinde yapılan seçimlerle 18 kadın milletvekili seçilerek yasama görevine başlamıştır. İsviçreli hemcinslerinden 36, Fransız hemcinslerinden 11, Belçikalı hemcinslerinden ise 14 yıl önce elde ettiler. Uluslararası Kadınlar Birliği Romanya Delegesi Aleksandrina Cantacuzene, 1935’te, “Dünyada yeni bir dönem başlatan Atatürk, Türk kadınına verdiği haklarla, anayı hak ettiği yüksekliğe eriştirdi. Batı’ya verdiği bu dersin unutulması mümkün değildir.” demiştir. Meclisimizde temsil oranımızın yüzde 17’si kadınlardan oluşuyor ve bu oranla Türkiye dünya çapında 118.sırada yer alıyor. İsviçre’de ise bu oran yüzde 42.Haklar sürekli mücadele ile gelişir, dönüşür ve yaşam biçimi olur. Konuşmamı çok kısa tutacağım aslında; ama şu an içinde bulunduğumuz ve biz Kadın Girişimcilere inanılmaz destekler veren Düzce Ticaret ve Sanayi Odamızdan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Sayın Başkanımız, Yönetim Kurulumuz ve Meclisimiz biz kadınların çalışmalarında karşımıza çıkabilecek engelleri kaldırmak, ülke ekonomisine daha fazla kadın eli değmesi adına çok önemli ve kıymetli çalışmalar yapıyorlar. Sürekli bilgi alışverişi halinde ve bizlere itici güç oluyorlar. Üniversite ile olan işbirliği çalışmaları, kadın girişimciliğini arttırmaya yönelik tarımsal ve diğer ekonomik projeler, eğitim çalışmaları gibi bir çok konuda biz kadınların çalışma hayatına daha fazla katılabilmesi adına mücadele veriyorlar. Buradan tüm meclis üyelerimize teşekkür ediyoruz. Salonumuzu doldurmuş olmanızdan çok mutlu olduk. Faydalı bir söyleşi olmasını umut ediyor, teşriflerinizden dolayı teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

 

Düzce Baro Başkanı Azade Ay konuşmasında şunları söyledi; “Aslında bizim ülkemizde kavram kargaşası yok. İstismara biz ne diyoruz yapılmasını istemediğimiz her türlü eylemdir. İstismar bu olayda genel bir kavramdır. Cinsel tacizde temas olmadan bir kişinin kendine yapılmasını istemediği size yapılacak her türlü söylem cinsel tacize girer. Mesela otobüse bindiniz kadınsınız kız çocuğumuz arkaya gider adam ısrarla onu takip eder. Sonra ne olur bu kız bana iş attı. İşte bunun gibi olaylar.15 yaşından küçük olan hiçbir bireyin rızası olamaz. Ailesi de onun adına rıza belirtemez.  Cinsel istismar kişinin kendine yapılması istenmeyen davranışların bütünüdür. Düzce’de kadının durumu nedir? Bugüne kadar irrite olduğum tek söz Burası Düzce’dir. İnsan hakları kişiye özgü haklardır. Ben Düzce Barosu’na bağlı olarak 28 yıldır avukat mesleği yapıyorum. Hiç kimsenin benim kadın kimliğim üzerinden beni ezmesine izin vermem. 2016 yılında baroya aday olduğumu duyurduğumda bana ama sen kadınsın tepkisi geldi. Bugüne kadar kimse bana kadın avukatım diye bir söz söylememişti bugüne kadar. O seçimde anladım ben kadın olduğumu. Her halde psikolojik şiddetin tamamını gördüm. Sırf kadın olduğum için mobbing uygulandı bana. Toplum size bir rol model belirliyor. Bu baro sana oy vermez kadın bir başkan seçmezler” ifadelerini kullandı.

Düzce’nin ilk kadın milletvekili olan AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, “Kız çocuklarının okullara açılan kapılarını kolaylaştırırsak kadının güçlenmesini de sağlamış oluruz” diyerek konuşmasına şöyle devam etti: ”Düzce hem lojistik anlamda hem coğrafi anlamda iyi yerlerde. Fiziksel şiddet rakamları modern dünyada da çok yüksek derece. Düzce bana göre ortalamanın yüksek olduğu yerlerden birisi. Meslekte kadın ve erkeğin cinsiyeti olmadığı gibi kötülüğünde erkek veya kadını yok. Şiddeti evet erkeklerden görüyor kadınlar. Düzce her yönüyle güzel ve gelişmiş bir şehir. Üniversite de Düzce için çok önemli. Kadının güçlenmesi dediğimizde bir sürü şey konuşuruz ama bana göre hepsinden önemli parametre eğitim. En önemli fırsat eşitliği aracı eğitim, kız çocuklarının okullara açılan kapılarını kolaylaştırırsak kadının güçlenmesini de sağlamış oluruz.”

Düzce’nin ilk Kent Kadın Konseyi Meclis Başkanı Ulviye Dikmen ise, “Ne zaman kadın kurtulur, bu sınıfsal eşitlik kadın erkek ayrımı olmaksızın yaşama geçerse anca o zaman. Ben kendimden örnek vereyim, kimse bana gelip böyle mi yapıyorsun ya da yapacaksın diyemez öyle bir hakkı yok çünkü gereğini yapıyorum. Kimliğimi eğitimden dolayı alıyorum.” şeklinde konuştu.